Şanlıurfa’da Gazeteciler Günü münasebetiyle yapılan, “Medya ve Çözüm Süreci Paneli” programında medyanın çözüm sürecinin başarıya ulaşabilmesinde objektif haber yaparak katkı sunması gerektiği belirtildi.

10 Ocak Gazeteciler Günü münasebetiyle Şanlıurfa Gazeteciler Derneği tarafından, "Medya ve Çözüm Süreci" paneli düzenlendi. Programa Şanlıurfa Milletvekili Kasım Gürpınar, Vali İzzetin Küçük, Büyük Şehir Belediye Başkanı Celalettin Güvenç ve gazeteciler katıldı.

Programda gazetecilik mesleğiyle ilgili çeşitli konuşmalar yapıldı. Panelde çözüm sürecinin başarıya ulaşabilmesi için medyaya çok büyük görevlerin düştüğünü, medyanın yıkıcı değil de yapıcı taraf olması gerektiği aktarıldı.

Programa konuşmacı olarak katılan Gazeteci Nevzat Çiçek medyanın toplum üzerinde derin algılar bıraktığını, medya nasıl sunarsa toplumun o şekilde olayı hafızalarına kayıt edeceğini bu nedenle medyanın objektif olması gerektiğinin altını çizdi.

Medyanın bir algı yönetimi olduğunu, sorununda medyanın toplumu barış sürecine hazırlama görevinin gerçek anlamda gerçekleştirip gerçekleştiremediği meselesinin olduğunu ifade eden Çiçek daha sonra, "Doğuda çıkan her olay medyada abartılı verildiğinde bunun medyaya herhangi bir kazancı olmaz. Sadece gazetelerin sayfaları doldurulur. Ama toplum açısından durum böyle değildir. Batıdan bakan bir insan için Diyarbakır'a gelmeme aldığı bileti iptal etme gibi bir durum var. Bu nedenle medyanın objektif olması batıdaki insanın doğu bölgesine olan tutumunu değiştirir" dedi.

Medyanın verdiği her haberin bir mesaj olduğunu dile getiren Çiçek, dünyanın birçok yerinde gerçekleşen olayların İslam dini hedef alınarak haber yapıldığını ve topluma yansıtıldığını, başka bir dinden olan kişilerin İslam dinin medyanın verdiği yanlış bilgilerden dolayı yanlış tanıdığına dikkat çekti.

Çiçek son olarak, "Medya olarak toplumu çözüm sürecine hazırlamak zorundasınız. Gerçekleri topluma sunmak zorundasınız. Ama ne yazık ki Türkiye'de medya bu noktada STK'larında, Hükümetinde, muhalefetinden hepsinin gerisinde kalmış durumdadır" şeklinde ifadelere yer verdi. (Sedat Kuşulay-İLKHA)